Doç. Dr. Durmuş Ümmet-Pozitif Bir Kavram Olarak Affedicilik


Doç. Dr. Durmuş Ümmet-Pozitif Bir Kavram Olarak Affedicilik

PSİKOTERAPİDE AFFEDİCİLİK
Doç.Dr. Durmuş ÜMMET-Öğretim Üyesi
Psikolojik danışma/ psikoterapi sürecinde affedicilik kavramından bahsedeceğiz. Affedicilik kavramına sıklıkla felsefe ve din üzerinden çalışıldığı görülmektedir. Pozitif psikolojinin çok temel açıklaması şudur; “Danışma odası sadece bozulmuş olanın iyileştirilmeye ihtiyaç duyulduğu yer değildir. Danışma odası aynı zamanda iyi gidenin, var olduğu için memnun olanının, kişiyi hayatta tutanın, güçlü yönlerinin de ele alındığı bir yerdir.” Bu mantıkta değerlendirdiğimizde biz danışma odasında danışanlarımızın sadece problemlerine yönelik konuşmamaktayız. Çünkü genel algımıza göre; İnsan sadece bir problemden ibaret değildir. İnsan güçleri olan, sorunlarının üstesinden gelmeye yönelik oldukça değerli kaynakları da olan bir varlıktır. Dolayısıyla biz buraya da bakıyoruz. Aslında affediciliğin bir karakter gücü olarak danışma odasında ya da çalışmalarda yer alması pozitif psikolojinin etkisi ile olmuştur. Enright’ın tanımı en güzel tanımlardan biridir; ''Affetme; onu haksız yere inciten başka kişiye karşı sevgi, cömertlik ve merhamet gibi hislerin teşvik edilmesiyle kızgınlık, olumsuz yargılama ve ilgisiz davranma gibi hisleri isteyerek terk etmesi olarak açıklamaktadır. ''(Enright, 1996). Buradaki ''isteyerek'' kelimesi çok değerlidir. Affetmek bir karardır aynı zamanda. Bir başka tanım ise; ''Zarar gören kişinin kendisine zarar veren kişiye kızgın olma ve ondan intikam alma hakkından vazgeçmesi veya durumu eski haline getirmeye yönelik haklı iddiasını bir kenara bırakmak için verdiği bilinçli bir karardır.'' (Enright ve Coyle 1998; Scobie ve Scobie, 1998).  Bilişsel anlamda affetmenin daha doğru bir tercih daha doğru bir seçim olduğunu anladığı zaman kişi  affetmeye karar veriyor.
  Danışanlar '' Affedicilik ne değildir? '' kavramını anladığında o zaman affedebilmeye karar verebilmektedirler. Çünkü affetmek bir kere göz yummak değildir. Göz yummak dediğimiz zaman kişi meşrulaştırmak gibi anlamaktadır ve hiç iyi gelmemektedir. İnkâr etmek, yok saymak hiç değildir. Affetmek= barışmak hiç değildir. ''O kişiyi yaptıkları için affediyorum ama hayatımda yer edinmeyecek'' düşüncesi affediciliği kolaylaştırmaktadır. Kişi unutmak, haklı çıkmak, uzlaşmak gibi algıya sahipse affetmekte ciddi anlamda zorlanır. Affetmenin boyutları vardır. Bunlar; Başkasını affetmek, kendini affetmek ve affedildiğini hissetmektir. Affetme sadece kişiler arası odaklı değildir. Durumu affetme de dediğimiz bir şey vardır. Örneğin; “Bu benim başıma neden geldi?”  düşüncesi üzerinden yorumlayacak olursak.  Kişi yoktur ortada bir doğal afet vardır. kişinin elinde olmayan bir durumla karşılaştığında o durumu affetmesi çalışılması gereken yerlerdir. 
Başkasını affetme: Başkasını affetme, kişinin kendisi için aldığı bilinçli bir karardır. Bir diiğeri için değil! 
Kendini affetme: Kişinin kabul ettiği objektif bir hatayı, kendisine dönük öfke yerine merhamet, cömertlik ve sevginin almasıdır. Kendini affetme gerçekleşmezse birey farklı negatif baş etme yöntemlerine başvurabilir; Gerçekleri görmezden gelebilir, yaptıklarını küçümseyerek sorumluluktan uzak durabilir, başkalarını suçlayabilir veya utanç ve pişmanlık duygularıyla yüzleşebilir. Utanç ve pişmanlık olumsuz duyguları ifade etmekle birlikte kişiler arası ilişkilere pozitif kazanımlarda sağlayabilir. Utanç ve pişmanlık duygularından kaçınmak insanları negatif hareketlerde bulunmaktan alıkoyarak etik davranmaya itebilmektedir.
Affedildiğini hissetme: Utanç ve pişmanlık duyguları üzerinden hareket edecek olursak iki ekseni var. Kişinin kendi yaptıklarıyla diğerinde görmek istediği davranışlar üzerine kurulmuştur.
Affetmek Ne İşe Yarar?
Fiziksel sağlık alanı,
Psikolojik sağlık alanı,
Kişilerarası sağlık alanı
Genel olarak 3 alanda topladığımızda affetmenin birçok olumlu yönü vardır.
Affediciliği Kolaylaştıran Faktörler
Cinsiyet: Kadınlar… 
Cinsiyetle ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki; Kadınların erkeklere oranla bir başkasını affetmeye çok daha eğilimli olduklarıdır. Cinsiyetle ilgili rolden dolayı toplumun kadına yüklediği anlam aşikârdır. Tek bir cinsiyet üzerinden yargılanması çok sağlıklı değildir. Araştırmalar sonucu kendini affetmede de erkekler daha öndedir. Kadınlar kendini affetmekte çok zorlanıyorlar, erkekler ise kendini kolayca affedebiliyorlar. Aldatılmaya maruz bırakılmış neredeyse her kadının “Bu süreçte acaba ben nerede hata yaptım?” gibi rasyonel bir düşünceye sahip olduğunu görüyoruz. Ancak aldatılmaya maruz bırakılan bir erkeğin hiçbir zaman “Acaba ben neyi eksik yaptım da karım beni aldattı?” düşünce biçimine sahip olmuyorlar. Aldatan erkek kendini çok kolay affediyor.
Spritüal Yaşam: Anlam 
Dini inanca sahip olmakla affetme arasında pek çok bağlantı bulanmaktadır. İlahi dinlerin içerisinde hem yaratıcının hem de yaratılanın affediciliğine dair birçok bulgu vardır. Manevi yönelimleri olan insanların yaşadığı olaylara anlam katarak affetmesinin süreci çok daha kolaylaştırdığını görmekteyiz.
Durumun Şiddeti: Tolerasyon kolaylaştırma
Durumun şiddeti kişiye göre değişmektedir. 
Diğerinin Tutumu: Özür dileme, pişmanlığı ifade etme
Duyguların ifadesi: Duygular dışa vuruldu mu?
Beni çok kırdın, değersiz, önemsiz hissettirdin gibi duygularını yansıtabilen kişiler daha kolay affedebilmektedir. Ancak duygularını iletemeyenler kolay affedememektedirler.
Kişilik: Eğilim
Kişilik özelliklerine göre affedicilik kolaylaşabilmektedir.
Affetme Süreci
İncitilmiş bireyin yeni bakış açısı duygu (kırgınlığın üstesinden gelme ve yerine merhameti koyma), düşünce (saygı düşünceleriyle suçlamanın üstesinden gelme) ve davranışı (iyi niyetli hareketle düşmanlık eylemlerine yönelik eğilimin üstesinden gelme) içermektedir.
Danışmada Affetme Sürecinin Gidişi
Danışanın affetmeyi doğru anlaması
Affetmeyi deneyerek kendi seçimleri üstlenmesi
Kendisine karşı hata yapan kişiyi anlamak için bilişsel araştırmalar yapma
Empati ve merhametin canlanmasına olanak sağlayan duygusal alıştırmalar yapma 
İntikam döngüsünü ve yer değiştirmeyi durdurmak için acıyı özümseme ya da katlanma davranışını cesaretlendirmeye imkân veren alıştırmalar yapma.
20 Adımlı Affetme Süreç Modeli 
İlk 8 basamak keşfetme süreci olarak geçiyor. 
Psikolojik savunmaları sorgulama: inkâr, çarpıtma gibi düşüncelerini sorgulatmak 
Öfkeyle yüzleştirme; öfkeyi saklamak değil serbest bırakma noktasında duyguların ifade edebilmesi önemlidir.
Utancın kabulü 
Enerji yükleniminin farkında olma
Suçun bilişsel tekrarının farkında olma
İncinen tarafın kendisini incitenle karşılaştırabilme iç görüsü
Kişinin zararın kendisini kalıcı ve olumsuz olarak değiştirebildiğini kavraması
“Adil dünya” görüşünde değişim olasılığı görüsü
Karar Aşaması 
İşe yaramayan eski çözüm stratejilerinde değişim/ dönüşüm/ yeni iç görüler
Bir seçenek olarak göz önünde bulundurmada isteklik
Suçlu kişiyi affetme sorumluluğu
Çalışma Aşaması
Rol üstlenme aracılığıyla suç işleyen kişinin içinde bulunduğu durumun üzerinde düşünerek ona farklı bir açıdan bakma
Suçluya karşı empati ve duyarlılık 
Acının kabulü ve benimsenmesi 
Suçluya ahlaki bir armağan verme 
Derinleştirme Aşaması 
Acı çekme affetme sürecinde kendisi ve başkaları için anlam bulma 
Kişinin geçmişte başkalarının kendisini affetmesine gereksinim duyduğunun farkına varması
Kişinin yalnız olmadığına ilişkin iç görüsü (evrensellik, destek) psikolojik dolgunluk evresidir.
Kişinin incinmeden dolayı yaşamında yeni bir amaca sahip olabileceğini fark etmesi travma sonrası büyüme dediğimiz kavrama dönük evredir.
Negatif duygunun azaldığının ve belki de pozitif duygunun arttığının farkına varılması, eğer bu inciten kişiye karşı ortaya çıkmaya başlarsa; içsel duygusal serbest bırakmanın fark edilmesidir.
Affedicilik İçin Danışma Sürecine Dair 7 Strateji
Affetme zeminini oluşturmayla başlamak
Süreci aceleye getirmemek 
Öyküyü değiştirmek 
“Şimdi ve Burada’ya” odaklanmak
Kendiniz için affetmek
Küçük adımlar atmak 
Beklentileri esnek beklentilere dönüştümek